Art arda anlatılan küçük hayal ürünü bir seriden oluşan film, Afrika’nın savanlarında bir İngiliz kolonist ailenin oğlu olarak doğup büyüyen Nicholas’ın hayatından hikayeler anlatıyor.Eros ve Thanos’un değiştirilemez bağlarına benzetilen ilişkileri onun yalnız çocukluğunda Massai’de geçirdiği günleri ile eşleştirilmektedir. Savaş sonrası İngiltere’de pek de parlak olmayan günlerde Nicholas okulda utangaç ve atletik olmayan vücut yapısı ile küçük düştüğü günleri hatırlamakta ve ilk aşkı Susan’ın hayalini kurmaktadır. Ona karşı olan yakıcı cinsel isteklerini ve Susan’ın babasının bir kalp rahatsızlığından dolayı ölümü hatırladığı anılardır...

2. Dünya Savaşı sırasında bir Japon esir kampında geçen film, Japon subaylarla İngiliz esirler arasında yaşanan gerilim dolu günleri anlatıyor. Savaş karşıtı olduğu kadar insan ve toplum psikolojisinin derinlerine inen filmin yönetmeni ise Nagisa Ôshima.

Ünlü çellist Jacqueline Du Pre'nin hayatını anlatan film iki bölümden oluşur. Olaylar birinci bölümde Hilary'nin bakış açısından anlatılırken ikinci bölümde Jackie'nin gözünden beyaz perdeye yansıtılır. Çocukluklarından annesi tarafından birer müzisyen ve dansçı olarak yetiştirilen Hilary ve Jackie, ilk çocukluklarında çeşitli enstrümanlarla çalışmaya başlarlar. Zamanla yetenekleri konusunda kendilerini iyice geliştirip önemli yerlere gelirler. Küçük kardeş Jackie, çello konusunda ablasından daha da başarılı olsa da hayatını karartan bir hadise gelişir. Jackie, amansız bir hastalığa yakalanmıştır...

Troçki; 1917 Ekim Devrimi'nin önde gelen isimlerindendir. Sovyetler Birliği'nin kurulmasında, ihtilal sonrası iç isyanların ve ayaklanmaların bastırılmasında birinci derecede rol oynamıştır. Troçki, Kızıl Ordu'nun kurucusu olarak kabul edilir. Lenin'in ardından Sovyetler'in ikinci adamı olur. Lenin'in ölümünden sonra Stalin ile giriştiği iktidar mücadelesini kaybeder.SSCB'den sınır dışı edilen Troçki, 1933'e kadar Türkiye'de yaşar ve sonra Fransa'ya gider. Sovyetler'de ve diğer ülkelerin Komünist Partilerinde Stalin'e karşı fikirleri yayan Troçki, SSCB'nın etkisiyle Fransa'dan ve daha sonra gittiği Norveç'ten sınır dışı edilir. Troçki, 1936'da Mexico City'ye yerleşir. Sovyet hükümeti karşı devrim yapacakları iddiasıyla Troçki'nin taraftarlarını yargılar ve pek çoğunu ölüme mahkûm eder. 1940 yılında Stalinist bir İspanyol, Troçki'nin sekreterine kendisini gazeteci olarak tanıtıp röportaj için Mexico City'de kaldıkları eve girer. Röportaj sırasında fırsat bulunca Troçki'nin başına kazmayla vurarak onu ağır şekilde yaralar...

Alan Clarke'ın yönettiği 1979 yapımı Scum, İngiltere'de bulunan ve kötülüğüyle nam salmış bir ıslahevindeki çocukların hayatta kalma mücadelesini konu ediniyor.

16 yaşındaki Trevor Nazi özentisi, punkçı, serseri, hırsız küfürbaz, her yeri dövme dolu bir karakterdir. Ailesi yoktur ve sosyal danışmanı olan Peter Clive’in gözetimi altındadır. Düzelmesi için yapılan hiçbir çalışmaya cevap vermemektedir. Tek bildiği o an aklından geçenlerdir. Hiç kimsenin onun gözünde değeri yoktur. Değerlendirme merkezindeki zenci oda arkadaşı Errol, görevliler dışında yanındaki tek insandır.

Film, babasını bulmak için bisikletiyle yollara düşen genç bir delikanlının tuhaf anlarla dolu yolculuğunu anlatıyor. Dünyanın en güney ucu olan Ushaia’daki evinden ayrılıp kuzeye doğru yönelen Martin, en son Brezilya’da olduğu söylenen antropolog babasını bulmak üzere pedala asılır. Yol boyunca türlü sefalet ve saçmalıkla karşılaşan Martin, Amerikan politikalarının bölgede sebep olduğu yıkımı fark edecektir.Latin Amerika’nın önemli yönetmenlerinden biri olan Fernando Solanas’ın yazıp yönettiği El Viaje (The Journey) - Yolculuk, güçlü bir yol filmi olmasının yanı sıra işlediği politik meselelerle öne çıkmayı başarıyor. 'Üçüncü Sinema' olarak adlandırılan, devrim ve siyasi amaçlarının güdüldüğü filmlerin başını çeken yapım, Cannes'da iki ödül birden kazanmıştı. Filmin toplam 6 ödülü bulunuyor.

Nükleer felaket sonrası Onos ailesinin yıllardır yaşadığı köy, tam da onların evinin sınırından itibaren karantinaya alınır ve aile önemli bir karar vermek zorunda kalır. Ya komşularının yaptığı gibi köylerini terk edecekler, ya da bütün uyarılara karşın evlerinde kalıp burada kurdukları yaşamı sürdürmeye çalışacaklardır...Felaket üzerine yapılmış en önemli filmlerden biri olan Kibo No Kuni (The Land of Hope) - Umut Diyarı, Türkçe altyazılı olarak sizlerle...

Doğuştan duyma engelli oğlu Frankie'yi babasından ve onunla ilgili gerçeklerden korumak için sürekli taşınmak zorunda olan Lizzie, oğluna babası ile ilgili küçük yalanlar söylemek zorundadır. Frankie'ye babası hakkındaki gerçekleri anlatmayan Lizzie, oğluna babasının ağzından mektuplar yazmakta ve mutlu etmeye çalışmaktadır. Frankie, babasının Accra adında bir gemide çalıştığını ve dünyayı gezdiğini sanmaktadır. Ancak bir gün yeni taşındıkları sahil kasabasına Accra isimli gemi yanaşınca işler karışacaktır.Shona Auerbach'ın yönettiği Dear Frankie - Sevgili Frankie, Cannes Film Festivali'nde de gösterilmişti. Filmin toplam 8 ödülü bulunuyor.

Eva, Kevin'a hamile kaldığı gençlik yıllarında bütün kariyer planlarını ve hedeflerini bir kenara koyarak çocuğunu dünyaya getirmeye karar verir. Fakat annenin oğlu için hayatından yaptığı bu fedakarlık maalesef Kevin'in çocukluk yıllarından itibaren başlayarak hayatlarını ters yönde etkilemeye başlar. Kevin 15 yaşına geldiğindeyse lisedeki çete gruplarıyla takılmaya başlar ve hiç kimsenin hoş görmeyeceği olaylara karışır.Eva oğlunun hatalarından dolayı derin sorumluluk ve suçluluk duyarak, nerede yanlış yaptığını sorgulamaya başlar. Bu arada Kevin'in ayrıldığı babası ile yeniden iletişime geçmek durumundadır...Lynne Ramsay'in yönettiği We Need to Talk About Kevin - Kevin Hakkında Konuşmalıyız, Cannes'da Altın Palmiye adayıydı. Filmin toplam 26 ödülü bulunuyor.

1970'ler, Glasgow, İskoçya... İşçi sınıfının yaşadığı fakir Govan mahallesinde, 12 yaşındaki James Gillespie ayyaş babası ve sessiz ama iyi huylu annesiyle birlikte yaşamaktadır. Çocuk etrafındaki dünyanın değişimini seyrederken, ailesi kendilerine daha iyi bir bölgede bir belediye evi verilmesini ister. Kafasını bir sırra takan James, zamanla kendini ailesine daha da çok kapamaya ve, yakınlardaki bir kanalda, temizlik işçilerinin uzun süreli grevinden kaynaklanmış çöp yığını arasında kendine yeni bir dünya yaratmaya başlar. James'in kanala düşkünlüğü giderek artar ve kendini sık sık orada bulur. 14 yaşında hassas bir kız olan Margaret Anne'le de burada karşılaşır. Margaret Anne, sevgiye gereksinimini tamamen yanlış şekillerde göstermekte ve zalim çevresine karşın alışılmadık bir masumiyete sahip olan kıt zekâlı Kenny ile arkadaşlık etmektedir... İskoç yönetmen Lynne Ramsay imzalı yapım, yer yer otobiyografik ögeler barındırarak, 1973 yılında Glasgow kentindeki yoksulluğu ve her tarafta kol gezen farelerle örülü hayatın akışını kadrajına alarak, kentin sakinlerinin hayata tutunma mücadelelerini durağan bir atmosferde yansıtmaktadır. Filmin toplam 12 ödülü bulunuyor.

Mona, hassas dış görünümünün arkasında henüz işlenmemiş bir zekaya sahip, tekdüze yaşamının içinde bir şeyler olmasını arzulayan genç kızdır. Tamsin ise iyi eğitimli, şımartılmış ve yaşamla alay eden biridir. Tamamıyla birbirlerinin zıttı olan bu 2 genç kız, ilk tanışmalarında birbirlerine karşı temkinli yaklaşırlar. Fakat zamanla aralarındaki soğukluk karşılıklı etkilenmeye, eğlenceye ve cazibeye dönüşür. Fakat, güzel giden bu yaz aşkı sonsuza kadar sürecek midir?Pawel Pawlikowski'nin yönettiği My Summer of Love - Aşk Yazım, toplam 9 ödül kazandı.

Sınıf atlayabilmenin ancak hayallerde yer aldığı, karanlık fabrika dumanları altındaki küçük İngiliz kasabalarından birinde yaşayan genç Arthur bir fabrika işçisidir. Elinde, nefret ettiği hayatından öfkesini çıkartabileceği ve bir günlüğüne de olsa uzaklaşabileceği bir hafta sonu vardır. Umutsuzca kendisini alkole vererek mutlu geleceği düşleyen Arthur bir hafta sonu aşkı da tadacaktır. 1950’lerin sonlarında İngiltere’de Özgür Sinema adı altında doğan Britanya Yeni Dalgası’nın öncü yönetmenlerinden Karel Reisz’ın en meşhur filmi Saturday Night and Sunday Morning, aynı zamanda içerisinde yer aldığı akımın da sembol filmlerinden.

11 yıl önce varlıklı ama talihsiz Ashby ailesi paramparça olmuştur. Önce bay ve bayan Ashby bir uçak kazasında ölürler, geriye kalan 3 küçük çocuk için halaları Harriet vasi atanır. Bu çocuklardan en büyüğü olan 15 yaşındaki Tony acıya dayanamaz ve uçurumdan denize atlayarak kendi canına kıyar. Tüm miras artık alkolik ve gittikçe zalimleşen ikinci oğul Simon ile ruhsal olarak kırılgan olan kız kardeşleri Eleanor'a kalmıştır. Simon'ın resmi olarak mirası almasına 3 hafta kalmıştır, fakat ölü sanılan abileri Tony Ashby aniden ortaya çıkınca planlarında bir aksama olacaktır...Paranoiac, 1949 yılında Josephine Tey tarafından yazılan Brat Farrar adlı suç romanından uyarlandı.

Kahya Baines'in karısı aslında kimseyi sevmemektedir ve eşiyle de arası iyi değildir. Günün birinde onun başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenir ve ikisine müthiş bir tuzak hazırlamaya başlar...

Yeni icat edilen teleskopla yaptığı astronomik gözlemleri sonucu Roma Katolik Kilisesi ile derin bir çatışmaya giren 17. yüzyıl bilim adamı Galileo Galilei hakkında 1975 yapımı biyografik bir film...