Laurel Canyon, bir çok müzisyen, aktör, aktrist ve bohem hayatı sürenlerin yaşadığı bir yerdir. Jane genç sevgilisi Ian'ın gitarist olduğu bir İngiliz grubuna hit bir single yapmaya çalışan bir plak yapımcısıdır. Jane'in oğlu Sam ve nişanlısı Alex ise Harvard tıp fakültesinden yeni mezun olmuşlardır ve annesinin evinde kalmaya L.A.'e gelirler. Ancak annesinin evini adeta bir stüdyoya çevirmiş olması, bir yer bulana dek orada kalmalarını gerektirir. Burada geçirdikleri günler herkesin hayatını değiştirecektir.Lisa Cholodenko'nun yönettiği Laurel Canyon, Cannes Film Festivali'nde de gösterilmişti.

Stefan Schwartz'ın yazıp yönettiği Shooting Fish - Oltada Balık Çantada Keklik, yetimhanede büyüyen iki yakın arkadaşın hayalleri için yaptıkları düzenbazlıkları konu edinen farklı bir kara komedi.

Sara ve Jonathan, Noel için alışveriş yaparken bir dükkanda kalan son bir çift kaşmir eldiveni aynı anda satın almak isterken tanışırlar. Eldivenlerin kimin olacağına karar vermek için Serendipity adında ufak bir kafeye giderler ve o gece uzun uzun sohbet ederler. Ancak sonunda ayrılmak zorundadırlar. Aradan yıllar geçer ve ikisi de başka birileriyle evlenirler. Fakat o geceyi asla unutamazlar. Her zaman akıllarında bir gün karşılaşmak vardır.

Nazik bir beyefendi olan Don Pedro ve alçak kardeşi Don John, yakın dostları Claudio ve Benedick, Sicilya'da bulunan bir kasabaya gelince, bir dizi entrika ve şüphe dolu olay baş gösterir. Sevdiği kadın Hero'nun sadakatini test etmek isteyen Claudio, Don Pedro'dan maskeli baloda nişanlısını baştan çıkarmaya çalışmasını ister...Shakespeare’in eserinden uyarlanan Much Ado About Nothing - Yok Yere Yaygara, yakında evlenecek olan Claudio ve Hero'nun etrafında dönen bir dizi komik yanlış anlaşılmayı konu ediniyor.

Bir öğretmen, sıra dışı sihirli güçleri olduğunu keşfettikten sonra kendisini bitmek bilmeyen talihsizlikler zincirinin arasında bulacaktır...

Film, bir zamanlar gençleri peşinden sürükleyen disko fırtınasının kişisel dünyalara yansımasını ele alıyor. Okulu bitirip iş hayatına yeni atılmış gençlerin, durağan hayatlarının heyecan verici tek kesişme noktası diskodur. Ancak disko kültürü de son demlerini yaşamaktadır artık. Kadın erkek ilişkilerinde muhafazakarlığın azaldığı, cinselliğin daha rahat yaşanmaya başlandığı ama daha ucuzlayıp ayağa düşmediği bir zaman zarfında, kendilerini mutluluğa taşıyacak bir ilişki peşinde olan, arada kalmış bir dönemin arada kalmış genç insanlarının hikayesi...

Michael Newman, evli ve iki çocuk babası bir adamdır. Ancak eşini ve çocuklarını görmeye fazla zaman bulamamaktadır çünkü çalıştığı şirkete verdiği katkının, nankör patronu tarafından bir gün fark edileceğine ve böylelikle ortaklığa terfi edeceğine inanarak gece yarılarına kadar iş yerinde çalışmaktadır. Michael bir gece eve geldiğinde oldukça yorgundur ve uzanıp keyif yapmak ister ancak hangi kumandanın televizyonu açtığını bir türlü bulamaz ve sinir olur. Bunun üzerine ertesi gün mağaza mağaza dolaşıp bütün elektronik araç gereçleri kontrol edebilecek mükemmel bir uzaktan kumanda bulmaya karar verir. Eksantrik tezgahtar Morty, ona kesinlikle hayatını değiştirecek, deneysel ve türünün tek örneği bir kumanda verir. Bu kumanda sadece elektronik aletleri değil, Michael'in hayatını da kontrol etmektedir. İlk başlarda her şey güzel görünse de bir süre sonra kumanda kontrolden çıkacak ve Michael'in hayatını kaçırmasına neden olacaktır.Başrolünde Adam Sandler'ın oynadığı Click - Kumanda, oldukça farklı bir dramatik/fantastik kurguya sahip bir yapım. Filmin 1 Oscar adaylığı ve 3 ödülü bulunuyor.

Thomas Webb, üniversiteden yeni mezun olmuş ve dünyadaki yerini arayan bir gençtir. Kendini keşfetmeye çalışan Thomas'ı hayatı, babasının genç bir kadınla ilişki yaşadığını öğrenince değişecektir. Bu ilişkiyi bozmak isteyen Thomas, onları ayırabilmek için babasının sevgilisi ile birlikte olur. Bu durum, Thomas'ın kendisi ve ailesi hakkında tüm bildiği şeyleri değiştirecek bir olaylar zinciri yaratacaktır.

Douglas Quaid, her gece Mars hakkında rüyalar gören bir işçidir. Bu durumdan meraklanan Quaid, anı transferi yoluyla insanları tatile yollayan bir şirketten Mars tatili satın alır. Ancak anı transferi esnasında sıra dışı bir durum meydana gelir ve Quaid bir anda kendisini gizli bir ajan olarak bulur. Coogan adında, Mars'ın acımasız lideri ile karşı karşıyadır. Gerçek ile hayal arasında bir yere sıkışan Douglas, çıkış yolunu bulmak zorundadır.Bilim kurgu yazarı Philip K. Dick'in kısa hikayesinden beyaz perdeye uyarlanan Total Recall'ın başrolünde Arnold Schwarzenegger yer alıyor.

Issız ve karanlık bir otoyolun ortasında arabaları bozulan David ve yakında boşanacağı eşi Amy, geceyi yol üstünde bulunan bir motelde geçirmeye mecbur kalırlar. Odalarına geçen çift, odanın gizli bölümünde bir çok video kaset bulurlar. Bu video kasetlerde, insanların hunharca öldürüldüğü görüntüler bulunmaktadır. Bunun üzerine hemen motelden kaçmaya çalışırlar ancak odalar kameralarla izlenmektedir ve tüm çıkışlar kapatılmıştır...

Frank Goode, ailesini maddi olarak zor durumda bırakmamak için sürekli çalışmış bir adamdır. Ancak 60 yaşına geldiğinde, zamanın geçip gittiğini ve çocuklarının yetişkin bir ebeveyn olduklarını fakat bu süreci göremediğini fark eder.Frank, çocuklarıyla tekrar bir araya gelme hevesiyle kıtalar arası uzun bir yolculuğa çıkar. Ancak eşi, çocuklarıyla ilgili durumları ve gelişmeleri kendisine iletirken, kötü haberleri atladığını ve iyi haberleri abarttığını fark eder...

Howard Hughes, çektiği filmler ve üstlendiği yapımcılıklar ile 1920'lerin sonundan 1940'ların ortalarına kadar, döneminin en önemli sinemacılarından biri olarak kabul ediliyordu. Ancak Hughes için en az sinema kadar önemli olan bir tutku daha vardı: Bulutların üzerinde uçabilmek!Ergenlikten yeni çıkmış Hughes, babasının matkap ucu fabrikasından kalan serveti, I. Dünya Savaşı'nda savaşan uçakları konu alan "Cehennem Melekleri" adında bir film çekmek için kullanmak gibi çılgın bir karar alan Hughes, benzeri olmayan bir film yapmak üzere yola çıkar ve bu yol ona büyük bir şöhreti de beraberinde getirir.Leonardo DiCaprio'nun başrolünde oynadığı ve Martin Scorsese'nin yönettiği The Aviator - Göklerin Hakimi, 5 Oscar ödülünün yanı sıra toplam 81 ödüle sahip bir film.